Adrenal Stres , vücudun fiziksel ve psikolojik stres ile başa çıkma durumunun değerlendirilmesidir.
Kortizol, metabolizmanın birçok basamağında, özellikle protein, karbonhidrat ve yağ metabolizmasında rol alan, vücudun fiziksel ve psikolojik stres faktörlerine yanıt veren, inflamasyonu, kan şekerini ve kan basıncını kontrol eden, sinir sistemi, beyin fonksiyonları ve bağışıklık sistemi için önemli bir katabolizan hormondur.
DHEA ise kortizol ile birlikte çalışan ve protein, karbonhidrat ve yağların metabolizmasında rol oynayan, kan şekeri, kan basıncı, immün fonksiyon, kilo kontrolü ve hormon üretiminde önemli rol oynayan anabolizan bir hormondur. Bu iki hormonun dengede olması sağlık açısından önemlidir; hormonlardan birinin azlığı veya fazlalığı çeşitli hastalıklara neden olabilir.
Sağlıklı kişilerde, kortizol seviyeleri sabah pik yapar ve gün içinde azalarak saat 14.00-15.00 arasında en düşük seviyelerine iner, bu durum diurnal patern olarak adlandırılır. Kortizol düzeyleri sabah uyanmaya yakın artmaya başlar ve uyandıktan yaklaşık 30-45 dakika sonra hızlı bir pik yaparak ortalama kortizol artışının %50’sine ulaşır, bu durum Kortizol Uyanma Yanıtı (Cortisol Awakening Response – CAR) olarak tanımlanır. İnsomnia, uyku bozuklukları, hafıza kaybı, beyin sisi, konfüzyon, depresyon, anksiyete, yüksek kan şekeri, artmış insülin, tatlı yeme isteği, kilo alma (özellikle santral), yorgunluk, gastrointestinal disfonksiyon, sempatik yanıtın uzamasına bağlı yetersiz sindirim ve emilim, irritabilite, gece terlemeleri, hipertansiyon, bozulmuş immünite, düşük DHEA, progesteron, östrojen, testosteron (“kortizol kaçışı”, “pregnenolon kaçışı”) ve osteopeni/osteoporoz bu aksın disfonksiyonu nedeniyle ortaya çıkabilir.
Sistemik enfeksiyonlar, uykusuzluk gibi akut stres yaratan durumlar, alkolizm, hormon replasman tedavisi (HRT), oral kontraseptif kullanımı ve gebelik (artmış östrojen düzeyleri kortizol bağlayıcı globülin artışına neden olur), bazı ilaçlar (kortizon, antikonvülzanlar, amfetaminler), 5-HTP takviyesi tükürük kortizolünde artışa neden olabilir. Cushing sendromu, aşırı kafein tüketimi, hipertiroidizm ve örnek toplanmadan önce egzersiz yapılması HPA aksında disfonksiyona neden olabilir. Hipotalamopituitoadrenal (HPA) aks homeostazını bozan birçok hastalıkta kortizol paternleri bozulur. Depresyon, demans, post-travmatik stres bozukluğu (PTSB), kronik yorgunluk sendromu, diabetes mellitus, alkolizm, visseral adipozite, polikistik over, akut hastalıklar, sistemik hastalıklar ve multipl organ yetmezliği en belirgin örneklerdir.
Biruni Sağlıklı Yaşam Uzmanı
Biruni Sağlıklı Yaşam Laboratuvarı Danışmanı ve Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Süreyya Şahinoğlu, Adrenal Stres Profili’nin neleri analiz ettiğini ve bunun sağlığımız için önemini anlatıyor.
İntestinal Mikrobiyom Testi
/in HaberlerAlerjik çocuklarda bağırsak florası incelendiğinde faydalı bakterilerin azaldığı gözlenmiştir.
İntestinal Mikrobiyom Testi, kişisel bağırsak florasını tespit ederek probiyotik ve prebiyotik önerilerinde bulunur.
#BiruniLaboratuvarı #TıbbiTahlilLaboratuvarı #Mikrobiyota #Alerji
Dünya Diyetisyenler Günü
/in HaberlerSağlıklı yaşama yaptığı katkılarla hayatı daha güzel kılan tüm diyetisyenlerin
Dünya Diyetisyenler Günü Kutlu Olsun!
“Biruni Sağlıklı Yaşam Laboratuvarı” olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayız.
#BiruniLaboratuvarı #TıbbiTahlilLaboratuvarı #Diyet #Diyetisyen #SağlıklıYaşam
Dünya Çevre Günü
/in HaberlerKüçük bir tohum geleceğimize dair büyük umutlarla büyür.
Çocuklarımızın çevre bilinciyle, küçük tohumlar büyük ormanlara dönüşür.
Çöpler ve Geri Dönüşüm kitabıyla minik hastalarımızın çevre bilincine katkıda bulunmaya önem veriyoruz.
Türkiye’nin Sıfır Atık Belgeli İlk Tıbbi Laboratuvarı
Yürütmüş olduğumuz tüm sürdürülebilirlik çalışmalarımıza profilimizde yer alan linkten ulaşabilirsiniz.
5 Haziran Dünya Çevre Günümüz Kutlu Olsun!
#BiruniLaboratuvarı #TıbbiTahlilLaboratuvarı #ÇevreGünü #SıfırAtık #Laboratuvar
Alerjik Hastalıkların Artışı ve Mikrobiyota
/in Faydalı BilgilerAlerjik hastalıkların görülme sıklığında son yıllarda büyük bir artış yaşanmaktadır. Bu artışın altında yatan en önemli nedenler arasında genetik yatkınlık, çevresel maruziyetler, gıda katkı ve boya maddeleri, kimyasallar gibi vücuda yabancı maddelerin günlük hayatımıza daha fazla dahil olması ve koruyucu mikrobiyal floramızın zayıflaması bulunmaktadır. Özellikle batı toplumlarında alerjik hastalıkların artış gösterdiği bildirilmektedir. Bu durum, şehirleşme ve modern yaşam tarzıyla birlikte küçük yaştaki çocukların mikroorganizmalarla daha az karşılaşmasını ifade eden “hijyen teorisi” ile açıklanmaktadır.
Probiyotiklerin Mikrobiyota Üzerindeki Önemi
Probiyotikler, bağırsakta bulunan koruyucu mikrobiyota bariyerini güçlendirir. Bu sayede, bağırsak geçirgenliğini azaltarak alerjik protein yapılarının dolaşıma geçişini engellerler. Ayrıca, probiyotikler, bağırsak yüzeyini yabancı maddelere, toksinlere ve mikroplara karşı koruyan salgısal IgA antikor üretimini artırarak mukoza bağışıklığını da güçlendirirler.
Mikrobiyota ve Alerji İlişkisi
Alerji gelişen çocukların dışkı florası incelendiğinde, mikrobiyota biyoçeşitliliğinin ve yararlı bakterilerin azaldığı görülmüştür. Clostridia sınıfı bakterilerin gıda alerjilerine karşı koruyucu etkileri olduğu düşünülmektedir. Alerjik bünyeye sahip çocuklara dost bakterilerden olan Lactobacillus rhamnosus GG (LGG) ve Bifidobacterium Lactis (Bb-12) içeren besinler verildiğinde, alerji semptomlarının daha kolay kontrol altına alınabileceği belirtilmektedir. Gebelerde ve yeni doğanlara LGG verildiğinde, ileriki dönemlerde alerjik cilt hastalığı gelişme oranında %50 azalma saptanmıştır.
Bazı mikrobiyal bakterilerin veya metabolitlerinin, alerjileri önlemek veya tersine çevirmek amacıyla biyolojik tedavi aracı olarak kullanımı üzerine çok sayıda çalışma devam etmektedir. Bu araştırmalar, mikrobiyotanın alerjik hastalıkların önlenmesi ve tedavisindeki potansiyel rolünü ortaya koymayı hedeflemektedir.
Kaynak:
Mariona Pascal ve diğerleri. “Microbiome and Allergic Diseases.” Frontiers in Immunology, 2018. doi: 10.3389/fimmu.2018.01584.
Görünenin Ötesi Sergisi
/in HaberlerGeleceğin Bilim İnsanları Görünenin Ötesi Sergisi’nde Buluştu!
Halil Atamavcı İlkokulu, Necatibey İlkokulu, Göztepe İlkokulu ve Okyanus Koleji’nin değerli öğrencileri ve öğretmenleri, Görünenin Ötesi Sergimizde bizimle beraber oldular.
Çocukların merakını ve keşfetme arzularını görmek bizim için tarifsiz bir mutluluktu.
Sergi Bilgileri:
📅 Tarih: 14 Mart 2024’ten itibaren
🕛 Ziyaret Saati: 12:00 – 16:00
📍 Yer: Barbaros Mah. Fesleğen Sok. No:1/C Ağaoğlu My Office İş Merkezi 3B Ataşehir (Biruni Laboratuvarı Ataşehir-1 Şubesi)
👶 Yaş: Tüm yaş gruplarına açık, uygulamalı alanlar 6 yaş ve üzeri çocuklara yönelik
💸 Ücret: Sergimiz randevu alınarak ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir.
📞 Bilgi ve randevu için: 0850 241 77 88
Çocuklarınızı eğlenceli ve eğitici bir bilim yolculuğuna davet ediyoruz.
#BiruniLaboratuvarı #GörüneninÖtesiSergisi
Adrenal Stres
/in POPÜLER BÜLTENLERAdrenal Stres , vücudun fiziksel ve psikolojik stres ile başa çıkma durumunun değerlendirilmesidir.
Kortizol, metabolizmanın birçok basamağında, özellikle protein, karbonhidrat ve yağ metabolizmasında rol alan, vücudun fiziksel ve psikolojik stres faktörlerine yanıt veren, inflamasyonu, kan şekerini ve kan basıncını kontrol eden, sinir sistemi, beyin fonksiyonları ve bağışıklık sistemi için önemli bir katabolizan hormondur.
DHEA ise kortizol ile birlikte çalışan ve protein, karbonhidrat ve yağların metabolizmasında rol oynayan, kan şekeri, kan basıncı, immün fonksiyon, kilo kontrolü ve hormon üretiminde önemli rol oynayan anabolizan bir hormondur. Bu iki hormonun dengede olması sağlık açısından önemlidir; hormonlardan birinin azlığı veya fazlalığı çeşitli hastalıklara neden olabilir.
Sağlıklı kişilerde, kortizol seviyeleri sabah pik yapar ve gün içinde azalarak saat 14.00-15.00 arasında en düşük seviyelerine iner, bu durum diurnal patern olarak adlandırılır. Kortizol düzeyleri sabah uyanmaya yakın artmaya başlar ve uyandıktan yaklaşık 30-45 dakika sonra hızlı bir pik yaparak ortalama kortizol artışının %50’sine ulaşır, bu durum Kortizol Uyanma Yanıtı (Cortisol Awakening Response – CAR) olarak tanımlanır. İnsomnia, uyku bozuklukları, hafıza kaybı, beyin sisi, konfüzyon, depresyon, anksiyete, yüksek kan şekeri, artmış insülin, tatlı yeme isteği, kilo alma (özellikle santral), yorgunluk, gastrointestinal disfonksiyon, sempatik yanıtın uzamasına bağlı yetersiz sindirim ve emilim, irritabilite, gece terlemeleri, hipertansiyon, bozulmuş immünite, düşük DHEA, progesteron, östrojen, testosteron (“kortizol kaçışı”, “pregnenolon kaçışı”) ve osteopeni/osteoporoz bu aksın disfonksiyonu nedeniyle ortaya çıkabilir.
Sistemik enfeksiyonlar, uykusuzluk gibi akut stres yaratan durumlar, alkolizm, hormon replasman tedavisi (HRT), oral kontraseptif kullanımı ve gebelik (artmış östrojen düzeyleri kortizol bağlayıcı globülin artışına neden olur), bazı ilaçlar (kortizon, antikonvülzanlar, amfetaminler), 5-HTP takviyesi tükürük kortizolünde artışa neden olabilir. Cushing sendromu, aşırı kafein tüketimi, hipertiroidizm ve örnek toplanmadan önce egzersiz yapılması HPA aksında disfonksiyona neden olabilir. Hipotalamopituitoadrenal (HPA) aks homeostazını bozan birçok hastalıkta kortizol paternleri bozulur. Depresyon, demans, post-travmatik stres bozukluğu (PTSB), kronik yorgunluk sendromu, diabetes mellitus, alkolizm, visseral adipozite, polikistik over, akut hastalıklar, sistemik hastalıklar ve multipl organ yetmezliği en belirgin örneklerdir.
Biruni Sağlıklı Yaşam Uzmanı
Biruni Sağlıklı Yaşam Laboratuvarı Danışmanı ve Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Süreyya Şahinoğlu, Adrenal Stres Profili’nin neleri analiz ettiğini ve bunun sağlığımız için önemini anlatıyor.
İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası
/in HaberlerSağlığımız için iyot neden gereklidir?
○ Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması
○ Metabolizma ve kilo dengesi
○ Çocuklarda beyin gelişimi
○ Tiroid hormonlarının fonksiyonu
○ Üreme fonksiyonları
İdrarda İyot Testi ile iyot düzeyi ölçülerek uygun beslenme ve takviyelerle iyot eksikliği önlenebilir.
1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası
#BiruniLaboratuvarı #TıbbiTahlilLaboratuvarı #İyotYetersizliği #İyot
Geçirgen Bağırsak
/in POPÜLER BÜLTENLERGeçirgen Bağırsak ;
Bağırsak duvarı, bağırsağın içini çevreleyen tek sıra epitel hücrelerden oluşmuştur ve insan vücudu ile dış dünya arasındaki en geniş yüzeyli bariyerdir. Bu bariyerin bütünlüğünün korunması ve geçirgenliğin kontrolü bağışıklık için çok önemlidir. Bağırsak lümenindeki maddeler dolaşıma iki yolla karışabilir. İlki; enterositlerin fırçamsı kenarlarından transport, buna transsellüler yol denir. Pek çok besin maddesinin emilimi bu yolla olur. İkinci yol; hücrelerarası boşluklardan parasellüler geçiştir. Bu yoldan iyonlar, suda çözünen moleküller ve nadiren mikroorganizmalar geçiş yapar. Parasellüler geçiş “tight junction” (sıkı bağ) adı verilen protein yapıda kapılar tarafından kontrol edilir. Bu dinamik yapılar beslenme durumu, fiziksel aktivite, hormonal ve sinirsel sinyaller ve inflamatuvar medyatörler ile uyumlu şekilde açılır ve kapanır. Bağırsak sıkı bağları; besinlerin optimal emilimi ve transportu yanı sıra vücuda yabancı antijenlere karşı sistemin regülasyonu ve patojenlere tolerans ve immünite arasındaki dengenin sağlanmasında da görev alır.
Zonulin; mukozada oluşan protein yapıda bir molekül olup sıkı bağlardaki anahtar modülatördür. Bağırsak geçirgenliğini direkt olarak kontrol eder. Parasellüler geçirgenlik bozulduğunda dışkıda ve kanda zonulin seviyeleri yükselir.
Kalprotektin ve Alfa 1 Antitripsin; inflamasyon ile bozulan transsellüler geçirgenliğin göstergeleridir.
Zonulin, Kalprotektin, Alfa 1 Antitripsin artışı var ise, Geçirgen Bağırsak nedenleri araştırılmalıdır:
Bağırsak bariyeri; Tek sıralı epitel hücreleri, tight junction ( sıkı bağlar) bağları ve
paraselüler, transselüler geçirgenlik
25 Mayıs Dünya Tiroid Günü
/in HaberlerTiroid bezinin hastalıkları tiroid hormonlarının üretim bozukluklarına yol açar.
Bu da birçok bedensel fonksiyonun bozulmasına neden olur.
Tiroid bezi fonksiyon bozuklukları belli hormon testleri ile tespit edilebilir.
(T4, FT4, T3, FT3, TSH)
Fonksiyon bozukluğuna sebep olan etkenlerin saptanması için başka testler gerekir;
Örneğin, hayli yaygın olan Hashimato tiroiditi için
· Anti-Tg
· Anti-TPO
düzeyleri ölçülür.
25 Mayıs Dünya Tiroid Günü
#birunilaboratuvarı #tıbbitahlillaboratuvarı #tiroid
Histamin İntoleransı
/in HaberlerGeçmeyen bazı şikayetlerinizin altındaki gizli sebep histamin intoleransı olabilir.
Cilt; Kızarıklık; Kaşıntı, Kurdeşen, Ödem
Solunum Sistemi; Burnunu çekmek, Burnun tıkanması, Nefes almada zorluk
Merkezi Sinir Sistemi; Baş ağrısı, Beyin sisi, Tükenmişlik, Panik atak
Sindirim Sistemi; Karın ağrısı, Mide bulantısı, İshal/kabızlık, Reflü
Kalp Damar; Aritmi, Çarpıntı, Düşük tansiyon, Yüksek tansiyon
HERO Test, histaminin parçalanma hızını ölçerek olası histamin intoleransı varlığını gösterir.
#BiruniLaboratuvarı #TıbbiTahlilLaboratuvarı #Histaminİntoleransı #Histamin