Metabolik Sendrom Nedir? Tanı Kriterleri Nelerdir?
İçindekiler
Metabolik sendrom, insülin direnciyle başlayan abdominal obezite, glukoz intoleransı veya diabetes mellitus, dislipidemi, hipertansiyon ve koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların birbirine eklendiği ölümcül sonuçları olabilen bir endokrin bozukluklar bütünüdür.
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde erişkin popülasyonun %20 ile %30’unu etkilemektedir. Metabolik sendrom, insülin direnci sendromu, sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü ve uygarlık sendromu gibi farklı terimlerle de anılmaktadır.
Bu sendromu en çok, beslenmesi düzensiz, yoğun stres altında çalışan ve masa başında oturan, kişilerde görürüz.
Metabolik sendrom, insanın yaş ilerledikçe kalp ve/veya şeker hastası olma olasılığını artırır. Önlemek için hastalığı ortaya çıkaran risk faktörlerini yok etmek gerekir.
Metabolik Sendrom bileşenleri Nelerdir?
Obezite:
Karın çevresinde yoğun yağ birikimi, dislipidemi, hiperglisemi, hipertansiyon ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kardiyovasküler hastalıklar için zemin oluşturduğu kabul edilmektedir. Metabolik sendromun en güçlü risk faktörlerinden biridir.
İnsülin direnci:
Vücudun insülini normal şekilde kullanamaması, kan şekerinin yükselmesine neden olur. İnsülin direnci karaciğerde yağlanma, karaciğer enzim yüksekliği ve hatta siroza neden olabilir.
Klinik pratikte HOMA-IR testi olarak bilinir ve 2.5 dan düşük olarak bildirilmektedir.
Hipertansiyon:
Spesifik bir nedene bağlı olmayan hipertansiyonun altında genellikle insülin direnci bulunmaktadır. İnsülin böbreklerden su ve tuz tutulumunu uyarmaktadır.
Hiperlipidemi:
Metabolik sendromlu hastalarda karın çevresinde yoğun yağ birikimi (viseral obesite) ve insülin direnci etkisi ile gelişen dislipidemi, HDL (iyi) kolesterol düşüklüğü ve trigliserit yüksekliği ile karakterizedir. LDL (kötü) kolesterol genellikle normal düzeylerde olmasına rağmen aterojenik ve küçük yoğun LDL alt gruplarında artış vardır. Hipertrigliseridemi ve HDL düşüklüğü kardiyovasküler hastalık riskini arttırır.
Koroner Arter Hastalığı:
Metabolik sendrom erken oluşan ateroskleroz için risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Metabolik sendromlu hastalarda KAH riski 3 kat artmıştır.
Polikistik Over Sendromu:
İnsülin direnci ile ortaya çıkan, adet düzensizliği ile kendini belli eden, yumurtalıklarda çok sayıda iyi huylu kistin oluşumu ile gelişen bir kadın hastalığıdır. Erken yaşlarda kardiyovasküler hastalık görülme riskinin artırır.
Endotel Disfonksiyonu
Hiperkoagülabilite
Subklinik İnflamasyon
Metabolik sendrom’lu vakalarda, CRP düzeyleri arttıkça kardiyovasküler risk artar. CRP’nin zeminde var olan de varolan bir subklinik inflamasyonu gösterdiği ve bu sürecin ilerleyerek DM ve ateroskleroz a neden olduğu düşünülmektedir.
Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri Nelerdir?
Türkiye Endokrinoloji Metabolizma Derneği, Metabolik Sendrom Çalışma Grubunun önerdiği, Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri
Aşağıdakilerden en az biri;
- Diabetes mellitus (şeker hastalığı) veya
- Bozulmuş glukoz toleransı veya
- İnsülin direnci
ve
Aşağıdakilerden en az ikisi:
- Hipertansiyon (sistolik kan basıncı >130, diyastolik kan basıncı >85 mmHg veya antihipertansif kullanıyor olmak)
- Dislipidemi (trigliseriler düzeyi > 150 mg/dl veya HDL düzeyi erkekte < 40 mg/dl, kadında < 50 mg/dl)
- Abdominal obezite (VKİ > 30 kg/m2 veya bel çevresi: erkeklerde > 94 cm, kadınlarda > 80 cm)
Metabolik Sendromun Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler genellikle diğer sağlık problemleriyle karıştırılabilir, bu yüzden düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.
Metabolik Sendrom Nasıl Önlenir?
Metabolik sendromun önlenmesi, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ile mümkündür. Aşağıdaki stratejiler, metabolik sendrom gelişimini önlemede etkilidir:
Düzenli Fiziksel Aktivite:
Düzenli fizik aktivite insülin direncini düzelterek glukoz, lipid ve kan basıncı kontrolünü sağlar ve kardiyovasküler fonksiyonları düzeltir. Kilo alımının engellenmesi için düzenli olarak hergün 45-60 dakika fizik aktivite yapılmalıdır. Kardiyovasküler risk azalması için ise günde 10,000 adım atılması önerilmektedir.
Sağlıklı Beslenme:
Taze meyve ve sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar içeren, düşük tuz ve şekerli yiyeceklerden kaçınan bir diyet, kolesterol ve kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur.
Kilo Kontrolü:
Sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak, özellikle karın bölgesindeki yağlanmayı azaltarak, metabolik risk faktörlerini düşürür.
Sigarayı Bırakmak:
Sigara içmek, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunları için önemli bir risk faktörüdür. Bırakmak, bu riskleri azaltır.
Düzenli Sağlık Kontrolleri:
Yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve yüksek kan şekeri gibi risk faktörlerinin erken teşhisi ve yönetimi, metabolik sendromun önlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Erken teşhis, etkili yönetim ve yaşam tarzı değişiklikleri, metabolik sendromun yol açabileceği sağlık sorunlarını önemli ölçüde azaltabilir.