Maymun Çiçeği Virüsü (MONKEYPOX) Hastalığı Nedir?
İçindekiler
- 1 Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır?
- 2 Maymun Çiçeği Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
- 3 Maymun Çiçeği Hastalığının Tanısı Nasıl Konur?
- 4 Maymun Çiçeği Hastalığının Tedavisi veya Aşısı Var mı?
- 5 Çiçek hastalığı ve Suçiçeği ile benzerliği var mıdır?
- 6 Çiçek aşısı Mpox’dan korur mu?
- 7 Türkiye’de olgu saptandı mı?
- 8 Mpox’tan nasıl korunulabilir?
Maymun çiçeği, Poxviridae ailesindeki M-Çiçeği (MPox) virüsünün neden olduğu bir hastalıktır.
İlk insan olgusu 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görülmüş, sonrasında Orta ve Batı Afrika’da tropikal yağmur ormanlarına yakın, primatların da yoğun yaşadığı bölgelerde görülmeye devam etmiştir.
Ancak son zamanlarda hastalık, yalnızca bu bölgeleri değil, tüm dünyayı etkilediği için halk sağlığı açısından önemlidir.
Afrika dışındaki ilk salgın 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşmiş, 2018-2022 yılları arasında Nijerya, İsrail, İngiltere, Singapur ve ABD gibi farklı ülkelere seyahat eden kişilerde hastalık bildirilmiştir.
Mayıs 2022’de ise endemik olmayan birçok ülkede birden fazla vaka bildirilmiş, bunun üzerine Temmuz 2022’de DSÖ tarafından Halk Sağlığını Tehdit Eden Acil Durum ilanı yapılmıştır. Bu salgına, Soy I’den (Clade 1) daha az öldürücü olan Soy II (Clade 2) adlı maymun çiçeği virüsü türü neden olmuştur. Vaka sayısının Nisan 2023’ten itibaren azalması üzerine Mayıs 2023’de bu durum sonlandırılmıştır. Sonrasında Afrika’da, özellikle Kongo’da, daha ağır seyirli bir Mpox suşu nedeniyle ciddi bir salgın başlamış ve 2024’te DSÖ yeniden uluslararası halk sağlığı acil durumu ilan etmiştir. Bu yeni ilanın amacı, ülkeleri salgının kontrol altına alınması için gerekli önlemleri almaya teşvik etmektir.
Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır?
Maymun çiçeği virüsü, yalnızca maymunları değil, sincap, sıçan ve fare gibi kemirgenleri de etkileyebilir. Virüs, enfekte hayvanların insanları ısırması, tırmalaması, hayvanın eti, kanı, vücut sıvıları ve lezyonları ile temas edilmesi yoluyla insanlara bulaşabilir.
Enfekte kişinin vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına doğrudan temas veya bu lezyonlarla kirlenmiş nesnelerle temas da bulaşmaya neden olabilir. Virüs ayrıca, plasenta yoluyla anneden fetüse veya doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir.
Ayrıca, solunum yolu sekresyonlarının büyük damlacıkları ile insandan insana bulaşır; ancak bu bulaşmanın gerçekleşmesi için uzun süreli yüz yüze temas gereklidir. Bu nedenle, Maymun Çiçeği virüsünün COVID-19 gibi büyük salgınlara yol açma olasılığının şu an için düşük olduğu düşünülmektedir.
Maymun Çiçeği Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Genellikle ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve deri döküntüleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, virüsle temastan yaklaşık 6-13 gün sonra ortaya çıkar. Hastalığın ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik gibi belirtiler görülür. Lenf bezlerinin şişmesi, bu hastalığı çiçek, suçiçeği ve kızamıktan ayırmada önemli bir faktördür. Ateşin ortaya çıkmasından sonraki 1-3 gün içinde ise deri döküntüleri başlar. Döküntüler genellikle yüzde, kollarda ve bacaklarda görülür; avuç içi, ayak tabanları, ağız, genital bölgeler ve gözlerde de lezyonlar olabilir. Lezyonlar, 2-4 hafta içinde kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık daha ağır seyredebilir ve bakteriyel enfeksiyonlar, pnömoni, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gibi istenmeyen yan etkiler gelişebilir.
Maymun Çiçeği Hastalığının Tanısı Nasıl Konur?
Tanıda kişinin riskli coğrafi bölgeye seyahat hikayesi önemlidir.
Hastalığın tanısı, şüphelenilen durumlarda lezyonlardan usulünce alınan örneklerin PCR yöntemi ile analiz edilmesiyle konur. Ancak bu test, rutin tıbbi tahlil laboratuvarlarında yapılamamakta ve virüs kanda kısa süre bulunduğu için kan örneklerinde PCR yöntemi ile saptanması genellikle mümkün olmamaktadır. Ayrıca antijen ve antikor testleri de her zaman doğru sonuç vermemektedir.
Maymun Çiçeği Hastalığının Tedavisi veya Aşısı Var mı?
Şu anda Maymun Çiçeği virüsü enfeksiyonu için kanıtlanmış, güvenli bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. ABD’deki vakaların tedavisinde insan çiçek hastalığı aşısı, antiviral ilaçlar ve/veya intravenöz immünglobulin uygulamaları kullanılmaktadır.
Çiçek hastalığı ve Suçiçeği ile benzerliği var mıdır?
Çiçek’li hastalıklar virüslerin neden olduğu birbirine benzer hastalıklardır. Çiçek ve suçiçeğinde görülen cilt lezyonlarına benzer lezyonlar Mpox’da da görülmektedir. Ancak lezyonların vücuttaki yerleşimleri , görüntüleri, seyirleri farklıdır. Ayrıca çiçek hastalığı yaygın aşılama sayesinde yeryüzünden silinmiştir. Mpox’da lenf düğümlerinde şişme de olabilir. Yakın zamanda (son bir ay içinde) MPox hastalığının görüldüğü Afrika, Orta Doğu, Avrupa ülkeleri ve ABD gibi ülkelere gitmiş olan kişilerde veya hastalığın daha fazla görüldüğü, örneğin her cinsten seks işçileri gibi, gruplarla yakın teması olan kişilerde veya hasta birinin temas ettiklerinde hastalık belirtilerinin görülmesi Mpox’u düşündürmelidir.
Çiçek aşısı Mpox’dan korur mu?
Çiçek aşısının, Mpox’a karşı yaklaşık %85 oranında koruma sağladığı bildirilmektedir. Ancak çiçek aşısı 1980’den beri uygulanmadığı için günümüzde aşılı kişiler genellikle 40-50 yaş ve üzerindedir. Bu süre zarfında koruma düzeyinin ne kadar sürdüğü belirsizdir. 2022 Mpox salgınında aşılı kişilerde de hastalığa yakalanan olgular görülmüş, ancak aşısız kişilere kıyasla daha az olgu bildirilmiştir. Aşılı kişilerin ev içi bulaşmalarda ve kronik sağlık sorunu olanlarda daha az risk taşıdığı gözlemlenmiştir.
Türkiye’de olgu saptandı mı?
2022 Mpox salgını sırasında Türkiye’de de olgular saptanmıştır. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) verilerine göre, Türkiye’de 12 olgu bildirilmiştir. Kongo’da ortaya çıkan, komşu ülkelere yayılan ve 15 Ağustos tarihinde acil durum ilanı yapılan Mpox salgınıyla bağlantılı olarak Türkiye’de Ağustos 2024 tarihine kadar tanımlanmış bir olgu bulunmamaktadır.
Mpox’tan nasıl korunulabilir?
Mpox’tan korunmak için şu önlemler alınabilir:
- Hasta kişilerin tanımlanması ve izolasyonu.
- Temaslıların belirlenmesi.
- Sağlık çalışanları ve ev halkının kişisel koruyucu malzemeler kullanması (eldiven, maske vb.).
- Riskli grupların tanımlanıp insan çiçek aşısı ile aşılanması.
- Riskli temasları olan kişilerin de insan çiçek aşısı ile aşılanması.
- Diğer temaslıların izlenmesi.
- Gerekli ilaç ve aşıların temin edilmesi.
- Toplumun doğru bilgilendirilmesi.
Hastalığın kontrol altına alınmasında ve toplumda yayılmasında bu önlemler etkili olacaktır.
REFERANSLAR