Kolesterol Nedir?
İçindekiler
- 1 Kolesterol Nedir?
- 1.1 ‘Kötü Kolesterol’ (LDL Kolesterol) Nedir?
- 1.2 ‘İyi Kolesterol’ (HDL Kolesterol) Nedir?
- 1.3 Kanda Kolesterol Neden Yükselir?
- 1.4 Yüksek Kan Kolesterolü Belirti Verir mi?
- 1.5 Kan Kolesterolünün Alt Grupları Nasıl Tespit Edilir?
- 1.6 NMR LipoComplete Testi ile Lipoprotein Alt Gruplarının Belirlenmesi Hangi Durumlarda Önerilir?
- 1.7 Kan Kolesterol Düzeyinin Dengesi İçin Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Kolesterol Nedir?
Kolesterol, yağlar veya lipidler diye bilinen biyokimyasal maddelerden biridir. Hücre zarının temel bileşenlerinden biri olmasının yanı sıra kortizol, cinsiyet hormonları gibi bütün steroid hormonlar ile Vitamin D ve safra asitlerinin ham maddesidir. Vücutta yaklaşık % 70 kadarı (700 mg/gün) başta böbrek üstü bezleri, overler, testisler ve ince bağırsaklar olmak üzere bütün organlar tarafından sentezlenirken, kalan % 30’u (300 mg/gün) dışarıdan besinlerle alınır. Kolesterol ile diğer bir kan yağı olan trigliseritler organlar ve dokular arasında lipoproteinler denen kandaki özel yağ taşıyıcı proteinler tarafından taşınır. Lipoproteinler fiziksel özelliklerine göre beş alt gruba ayrılır. Bunlardan LDL ve HDL kısaltmalarıyla bilinenler en önemlileridir.
‘Kötü Kolesterol’ (LDL Kolesterol) Nedir?
LDL veya Düşük Yoğunluklu Lipoprotein’ler tarafından taşınan kolesterol kısaca LDL kolesterol ya da ‘kötü kolesterol’ diye bilinmektedir. Bunun nedeni LDL’yle taşınan kolesterolün atar damar duvarlarına yerleşip damar sertliğine (ateroskleroz) yol açacak daralmalara (aterom plakları) neden olmasıdır. Bu gelişmeler sonucunda kalp krizi, inme ve beyin kanaması gibi çeşitli kalp-damar hastalıkları ortaya çıkar.
‘İyi Kolesterol’ (HDL Kolesterol) Nedir?
HDL veya Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein’ler tarafından taşınan kolesterol kısaca HDL kolesterol ya da ‘iyi kolesterol’ diye adlandırılmaktadır. Bunun nedeni de HDL’nin organ dokulardaki kolesterolü toplayarak karaciğere taşımasıdır. Burada kolesterol safra asitlerine dönüştürülerek safra kesesi aracılığıyla ince bağırsaklara atılır ve vücuttan uzaklaştırılır. HDL sayesinde damar sertliği riski azalmakta ve yüksek HDL kolesterol düzeyleri kalp krizi, inme ve beyin kanamasına karşı koruyucu olmaktadır.
Kanda Kolesterol Neden Yükselir?
Kan kolesterol düzeyinin yüksek oluşu damar sertliği ve kalp hastalıkları başta olmak üzere çağımız insanının önemli sağlık problemlerinden biri haline gelmektedir. Bu nedenle kan kolesterol düzeyini belli sınırlar içinde tutmak birçok hastalığın ortaya çıkmasının önüne geçmektedir.
Kandaki kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda etken vardır. Kalıtım, tüketilen besinler, zararlı beslenme alışkanlıkları, stres, aşırı kilo gibi etkenler, LDL kolesterolü ve dolayısıla total kolesterolü yükseltmektedir. Yüksek kolesterollü diyet LDL kolesterol ve total kolesterol seviyelerini önemli oranda yükseltmektedir. Doymuş yağ asitlerini yüksek oranda içeren besinlerde kan kolesterol düzeyi artarken tekli doymamış yağların tüketiminde ise HDL kolesterol düzeyi artmaktadır.
Yüksek Kan Kolesterolü Belirti Verir mi?
Kanda kolesterol değerlerinin yükselmesi genellikle klinik bir belirti göstermez. Bu nedenle uzun yıllar boyunca fark edilmeyebilir. İleri aşamalarda ender de olsa göz kapaklarında, parmaklarda ve kas kirişlerinde yağ birikimi görülebilir.
Kan Kolesterolünün Alt Grupları Nasıl Tespit Edilir?
Kolesterol alt gruplarının düzeyleri Lipid Profili adı verilen kan testi ile belirlenebilir. Test sonuçlarının etkilenmemesi için 12 saatlik açlık gerekir. Alınan kan örneği ile total kolesterol, LDL, HDL ve trigliseritlerin kandaki miktarları belirlenir.
Daha hassas bir değerlendirme sunan NMR LipoComplete Testi ile lipoprotein alt gruplarının partikül çapı ve partikül sayısı belirlenebilir.
NMR LipoComplete Testi ile Lipoprotein Alt Gruplarının Belirlenmesi Hangi Durumlarda Önerilir?
- Yüksek trigliserit, düşük HDL kolesterol ve normal LDL kolesterol düzeyleri olan hastalarda damar sertliğine neden olan lipoprotein fenotipinin belirlenmesi,
- Koroner kalp hastalığı risk sınıflandırması,
- Ailesel yüksek kolesterol tanısının doğrulanması,
- Tip 2 diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom, polikistik over sendromu, gibi metabolik durumların tespiti ve izlenmesi,
- diyaliz hastalarında koroner kalp hastalığı riskinin belirlenmesi,
- Statin tedavisi ve tedavi izlenmesi,
- Belirgin koroner kalp hastalığı olan ancak göze çarpmayan lipid profiline sahip bireylerde ve ailelerde teşhisin netleştirilmesi,
- İlaç kullanımı, diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin incelenmesi.
Kan Kolesterol Düzeyinin Dengesi İçin Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Dietle alınan kolesterolün damar sertliğine ve dolayısıyla kalp hastalıklarına yol açtığına dair varsayım ilk defa 1960’ların sonlarında öne sürüldükten sonra ABD’de günlük kolesterol tüketiminin sağlıklı kişiler için 300 mg’ı aşmaması ve yumurta tüketiminin de haftada üçü geçmemesi önerilmişti. Ancak, daha sonra yapılan deneysel araştırmalar ve bilimsel değerlendirmeler dietle alınan kolesterolün kan düzeylerini yükselttiği ve buna bağlı olarak kalp-damar hastalıkları riskini artırdığı varsayımını desteklememiştir. Araştırmalar dışarıdan alınan kolesterole bağlı olarak sentezin yavaşladığını, böylece vücuttaki toplam kolesterol miktarının dengede tutulduğunu göstermiştir. 2015-2020 yılları için yayınlanan Amerikalılar İçin Diet Rehberi (Dietary Guidelines for Americans), son bulgular ışığında günlük kolesterol alımını azami 300 mg’la sınırlayan öneriyi kaldırmıştı. Son olarak 2020-2025 yılları için yayınlanan rehberde de miktara değinilmeyip kolesterolden olabildiğince fakir sağlıklı, dengeli beslenme önerilmektedir.