29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yıldönümünü coşku ve gururla kutluyoruz!

KRONİK ENFLAMASYON VE OKSİDATİF STRES, MİTOKONDRİAL TIP KONGRESİ

Bütüncül Tıp Okulu’nun Seferihisar’da düzenlediği Kronik Enflamasyon ve Oksidatif Stres, Mitokondrial Tıp Kongresi, yoğun katılım ve ilgi ile izlendi.
Doktorlarımız Dr. Semra Tamer Levent ve Dr. Süreyya Şahinoğlu, Kronik Enflamatuar hastalıkların tanısı ve Kronik Enflamasyonda Metallerin rolü ilgili sunumlarını yaptılar.

DÜNYA ECZACILIK GÜNÜ KUTLU OLSUN

Hayatımızın her anında bizimle olan, bilgi ve birikimleri doğrultusunda sağlığımız için en büyük desteği sağlayan tüm eczacıların Dünya Eczacılar Günü’nü kutluyoruz.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI’MIZ KUTLU OLSUN!

Şanlı zaferimizin 93. yıldönümünde Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun!

28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜ

Viral hepatit tüm dünyada halk sağlığını tehdit eden önemli bir hastalıktır. Özellikle Hepatit B ve Hepatit C virüsü tedavi edilmezse bazı hastalarda Kronik hepatit, Siroz veya Karaciğer kanserine yol açabilir.

1.ULUSLARARASI OTİZM TOPLANTISI

Dünya Otizm Organizasyonunun desteklediği 1.Uluslararası Otizm Toplantısı / Aleksandrapolis çok sayıda değerli konuşmacının katılımıyla Ağustos ayında Yunanistan’ın Aleksandrapolis şehrinde gerçekleşecektir. Otizm adına çok önemli olan bu toplantıyı Biruni Akademi olarak destekliyoruz.

Toplantıda Biruni Laboratuvarı uzmanlarımızdan Dr. Semra Tamer Levent ve Dr. Süreyya Şahinoğlu konuşma yapacaklardır.

BİRUNİ LABORATUVARI BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ BABİP SUNUMU

Boğaziçi Üniversitesi’nde “Boğaziçi Anne-Bebek İlişkisi Projesi (BABİP)” kapsamında Biruni Laboratuvarı uzmanlarımızdan Uzman Dr. Semra Tamer Levent “Bağırsak–Beyin Ekseninde Ruh Sağlığı” ve Uzman Dr. Süreyya Şahinoğlu “Ruh Sağlığını Etkileyen Metal ve Mineraller” hakkında konuşma yapmıştır.

Dünya Beyin Günü

Migren dünyada her yedi kişiden birinde görülen en ciddi nörolojik problemlerden biridir. ⁣

Migren ataklarının tetikleyicisi; ⁣

• Bağırsak-beyin eksenindeki problemler⁣
• Mikrobiyota bozukluğu⁣
• Metal toksikasyonu⁣
• Mineral eksiklikleri ⁣
• Gıdalar ve kimyasal maddeler ile tetiklenen kronik inflamasyon olabilir.⁣

NaturaFest Göktürk

Göktürk Adenpark’ta doğaya yeniden dönüşü ve sağlıklı yaşamı destekleyen NaturaFest etkinliğine stand katılımı gerçekleştirdik. Klinik Biyokimya Uzmanı Dr Semra Tamer Levent, 22 Haziran Cumartesi günü NaturaFest’in değerli ziyaretçilerini “Obezite ve Metabolik Bozukluklarda Gıda Duyarlılık Testi ALCAT” konuşması ile bilgilendirmiştir.”

Koenzim Q10

Etkin Bir Antioksidan Koenzim Q10

Koenzim Q10 (CoQ10) ya da Ubikinon, vücudun tüm hücrelerinde bulunan, yağda çözünen  vitamin benzeri bir moleküldür. Hücrede enerji üretiminin, bir çok anahtar enzimatik basamağında,  koenzim olarak görev alır. Koenzimler, kıyasla daha büyük ve kompleks enzimlerin aktivite için mutlak gereksindikleri  kofaktörlerdir.

Koenzim Q10

 

CoQ10, hücrelerde bulunan çok sayıda enzim yanısıra, en az 3 mitokondriyal enzimin de (kompleks I, II ve III) koenzimidir. Bu mitokondri kompleksleri hücre fonksiyonları için gerekli olan ATP moleküllerinin sentezinde görev almaktadırlar. (1) Koenzim Q10 aynı zamanda potansiyel bir antioksidandır. CoQ10 bu rolüyle, mitokondriyal iç membranındaki solunum zincirinin elektron ve proton transportuna katılır ve oksidatif stresi azaltarak, hücre ve dokularda serbest radikal oksidasyonunu önler. CoQ10’un oksidatif strese ve azalmış antioksidan kapasiteye bağlı olarak gelişen çeşitli hastalıklardaki ve mitokondriyal düzensizliklerdeki potansiyel yararlılığı bir çok çalışmada gösterilmiştir.

CoQ10, ilk kez 1957 yılında, Dr. Frederic Crane tarafından, sığır kalbi mitokondrisinden izole edilmiştir. (2) Dr. Karl Folkers, 1958 yılında kimyasal yapısını belirlemiş (2,3 dimethoxy-5 methyl-6 decaprenyl benzoquinone) ve ilk kez fermentasyon yoluyla üretmiştir. Peter Mitchell, 1978 yılında, CoQ10’in enerji transferindeki hayati rolünü de içeren kemiosmotik teori ile biyolojik enerji transferinin anlaşılmasındaki katkıları nedeniyle kimya dalında Nobel ödülünü kazanmıştır. (3) Tüm dünyada bir çok araştırmacı, CoQ10’in normal serum düzeyleri üzerinde çalışmıştır, bunun sonucunda çeşitli hastalıklarda CoQ10 düzeyinde düşüklük saptanmıştır. CoQ10, doğal olarak çeşitli yiyeceklerde az miktarda bulunmakla birlikte, karaciğer, kalp, böbrek eti, sardalya ve uskumru balıkları, soya yağı ve yerfıstığı CoQ10’dan zengin gıdalardır, aynı zamanda tüm dokularda sentez edilir. Eksikliği diyetle yetersiz alımı, bozulmuş sentez veya kullanımının artışı ya da hepsinin kombinasyonu sonucu olabilir. CoQ10‘in Tirozin amino asitinden sentezlenmesi, en az 7 vitamin ve bir çok eser elementin gerektiği çok aşamalı bir reaksiyon zinciridir. Bu vitaminler Vit.B2-Riboflavin, Vit.B3-Niasin, Vit.B5-Pantotenik asit, Vit.B6-Piridoksin, Folik asit, Vit-B12 ve Vit.C-Askorbik asitdir. Bu vitamin ve eser element eksiklikleri de sekonder olarak CoQ10 eksikliğine neden olmaktadır. HMG-CoA redüktaz inhibitörleri, hiperkolesterolemi hastalarında kolesterol biyosentezini inhibe etmek için kullanılmaktadır. CoQ10 düzeyi de kolesterol ile kendi biyosentez yollarının kısmi ortaklığı nedeniyle bu grup ilaç kullanımında azalmaktadır. (4) CoQ10 tüketiminin artışı, yoğun egzersiz, hipermetabolizma ve akut şok durumlarında oluşur.

 

Koenzim Q10

KOENZİM Q 10’UN KLİNİKTEKİ YERİ

CoQ10, mitokondriyal ve antioksidan destekle düzelme gösteren çok çeşitli klinik durumların potansiyel tedavisinde etkindir.

Kardiyovasküler endikasyonlar

Konjestif kalp yetmezliğinin tedavisinde, primer ve sekonder kardiyomyopatilerde CoQ10’in etkileri iyi tanımlanmıştır. (5,6,7) Kalp yetmezliğinde diyastolik fonksiyon üzerine etkileri bir çok çalışmada araştırılmıştır. Mitral valv prolapsusu ve hipertansif kalp hastalığında, ortak payda diyastolik disfonksiyondur, çünkü diyastolik fonksiyon, sistolik kasılmadan daha çok enerji ihtiyacı gösterir ve bu nedenle daha çok CoQ10 bağımlısıdır. Basitçe kalbi doldurmak boşaltmaktan daha çok enerji ister. (7) CoQ10’in kardiyovasküler hastalıklarda etkinliği üzerine yapılan pek çok çalışmada, kalp kası fonksiyonunu düzeltirken hiç yan etki ve ilaç etkileşimi göstermediği bulunmuştur. Hemen her çalışmada CoQ10, geleneksel medikal tedavinin yanına eklenmiş, geleneksel tedavi dışlanmamıştır. Hipertansiyon çalışmalarında adjuvan tedavi olarak uygulanmış, sistolik ve diyastolik kan basınçlarında anlamlı düşüş olduğu gösterilmiştir. (8)

Nörolojik endikasyonlar

Parkinson hastalığında fonksiyonel kaybı azalttığı(9) ve semptomlarda düzelme sağladığı saptanmıştır.(10) Mitokondriyal ensefalopatilerde kullanımı FDA tarafından onaylanmış bir CoQ10 formu vardır.(11) Migrende atakların sıklığını azalttığı gösterilmiştir. (12)

Diyabetik ve metabolik endikasyonlar

Diyabetik hastaların takibinde oksidatif stresi azalttığı ve glisemik kontrolü sağladığı, böylece HbA1c düzeylerinde iyileşme sağladığı gösterilmiştir. (13) Antioksidan ve serbest radikal yakalayıcı özelliği ile CoQ10, tüm dokularda oksidatif hasarı azalttığı gibi, LDL kolesterol oksidasyonunu da büyük ölçüde inhibe eder, bu özelliği E vitamininden daha etkindir.(14) İskemi reperfüzyonunda ve aterosklerozun önlenmesi konularında gelecek vaad etmektedir. CoQ10, yaşlanmanın serbest radikal teorisi ile ilişkisi nedeniyle, yaşlanmayı ve yaşlanmaya bağlı dejeneratif hastalıkları da geciktirebilir.

20’li yaşlardan sonra insanlarda CoQ10 düzeylerinin azaldığına dair epidemiyolojik kanıtlar vardır. CoQ10 kullanımının mutlak bir kontrendikasyonu bilinmemektedir. Ancak gebe ve emziren annelerde etkisi çalışılmamıştır.

REFERANSLAR

1- Crane, F.L. “Biochemical functions of coenzyme Q10.” J. Am. Coll. Nutr., 20(6), 591-598 (2001).

2- Crane F.L., Hatefi Y., Lester R.I., Widmer C. (1957) Isolation of a quinone from beef heart mitochondria. Biochimica et Biophys. Acta, vol. 25, pp 220-221.

3- Mitchell P. (1991) The vital protonmotive role of coenzyme Q. In: Folkers K., Littarru G.P., Yamagami T. (eds) Biomedical and Clinical Aspects of Coenzyme Q, vol. 6,Elsevier, Amsterdam, pp 3-10.

4- Ghirlanda G., Oradei A., Manto A., Lippa S., Uccioli L., Caputo S., Greco A.V., Littarru G.P. (1993) Evidence of Plasma CoQ10 – Lowering Effect by HMG-CoA Reductase Inhibitors: A double blind , placebo-controlled study. Clin. Pharmocol., J. 33, 3, 226-229.

5-  Langsjoen PH, Langsjoen, PH, Folkers, K. (1989) İdiyopatik dilate kardiyomiyopatide koenzim Q10 tedavisinin uzun süreli etkinliği ve güvenliği. İçinde: Amerikan Kardiyoloji Dergisi, Cilt. 65, s. 521 – 523.

6-  Mortensen SA, Vadhanavikit S., Muratsu K., Folkers K. (1990) Koenzim Q10: Kronik kalp yetmezliğinin tedavisinde bilimsel bir atılımı düşündüren biyokimyasal korelasyonlarla klinik faydalar. İçinde: Uluslararası J. Tissue React., Cilt. 12(3), s. 155-162.

7-  Peter H. Langsjoen, MD.,FACC (2008) Koenzim Q10’a Giriş

8-  Rotblatt M, Ziment I. Kanıta dayalı bitkisel tıp. Philadelphia: Hanley ve Belfus, 2002.

9-  Shults CW, Oakes D, Kieburtz K, Beal MF, Haas R, Plumb S, ve diğerleri. Koenzim Q10’un erken Parkinson hastalığındaki etkileri: fonksiyonel düşüşün yavaşladığının kanıtı. Arch Neurol 2002;59:1541-50

10-  Muller T, Buttner T, Gholipour AF, Kuhn W. Koenzim Q10 takviyesi Parkinson hastalarında hafif semptomatik fayda sağlar. Neurosci Lett 2003;341:201-4.

11-  CoQ10 ürünü yetim ilaç statüsü kazanıyor [Haberler ve Trendler]. Sağlık Takviyesi Satıcısı. 19 Mayıs 2005’te çevrimiçi olarak şu adresten erişildi: http://www.hsrmagazine.com/makaleler/0a1news.html.

12-  Sandor PS, Di Clemente L, Coppola G, Saenger U, Fumal A, Magis D, et al. Migren profilaksisinde koenzim Q10’un etkinliği: randomize kontrollü bir çalışma. Nöroloji 2005;64:713-5.

13-  Hodgson JM, Watts GF, Playford DA, Burke V, Croft KD. Koenzim Q10 kan basıncını ve glisemik kontrolü iyileştirir: tip 2 diyabetli kişilerde kontrollü bir çalışma. Eur J Clin Nutr 2002;56:1137-42.

14-  Bowry VW, Mohr D., Cleary J., Stocker R. (1995) Ubikinol-10 içermeyen insan düşük yoğunluklu lipoproteinde tokoferol aracılı peroksidasyonun önlenmesi. J Biol Kimya 1995 Mart 17;270(11):5756-63