Maymun çiçeği, İlk olarak Orta ve Batı Afrika’da, genellikle tropik yağmur ormanlarına yakın alanlarda ortaya çıkan, Monkeypox virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.
Yalnızca Batı ve Orta Afrika’daki ülkeleri değil, dünyanın geri kalanını da etkilediği için halk sağlığı açısından önemi olan bir hastalıktır. Afrika dışındaki ilk Maymun Çiçeği salgını 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde görülmüştür. Salgın ABD’de 70’in üzerinde Maymun Çiçeği vakasına yol açmıştır. 2018’den 2022 yılına kadar farklı zaman aralıklarında Nijerya, İsrail, İngiltere, Singapur ve ABD’ye seyahat eden kişilerde bildirilmiştir. Mayıs 2022’de endemik olmayan birkaç ülkede birden fazla Maymun Çiçeği vakası tespit edilmiştir.
Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır?
Maymunlar dışında sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerin de virüse duyarlı olduğu bilinmektedir.
Monkeypox virüsünü taşıyan hayvanların insanları ısırması, tırmalaması, hayvanın eti, kanı, vücut sıvıları ve lezyonlarına direkt temas ile veya tüm bunlarla kirlenmiş materyallerden de dolaylı yolla geçebilmektedir.
İnsandan insana bulaş solunum yolu sekresyonlarının büyük damlacıkları ile gerçekleştiği için yüz yüze uzun süreli ve yakın temas gereklidir. Bu durum, virüsün COVID-19’a benzer büyük salgınlara yol açmayacağını düşündürmektedir. Ayrıca enfekte insanın vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına doğrudan temas veya yine bunlarla kirlenmiş cansız maddelerle temas yoluyla da bulaşabilmektedir.
Plasenta kanalı ile anneden fetüse veya doğum sırasında ve sonrasında yakın temas ile anneden bebeğe geçebilir.
Yakın fiziksel temas, bulaşma için iyi bilinen bir risk faktörü olmakla birlikte Maymun Çiçeği virüsünün özellikle cinsel temasla bulaşıp bulaşamayacağı şu anda belirsizdir.
Monkeypox Virüsü Bulaşıcı Bir Virüs Türüdür
Maymun Çiçeği Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Virüs ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve deri döküntülerine neden olur. Yakınmalar, virüs ile temas ettikten ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkar.
Hastalığın belirti ve bulguları iki döneme ayrılabilir. Hastalığın ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Lenf bezi şişliğinin olması bu hastalığı özellikle çiçek, suçiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir.
İkinci dönem ise; ateşin ortaya çıkmasından sonraki 1-3 gün içinde başlayan, gövdeden çok yüzde, kollarda ve bacaklarda görülen deri döküntüsü dönemidir. Avuç içi ve ayak tabanlarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp 2-4 haftada kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle kendiliğinden iyileşir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel enfeksiyonlar eklenebilir, pnömoni, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir.
Monkeypox Virisü
Maymun Çiçeği Hastalığının Tanısı Nasıl Konuluyor?
Hastalık belirtileri gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olan birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Tanı; Maymun Çiçeği hastalığından şüphe edildiği durumlarda, lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş örneklerde PCR yöntemi ile virüse ait DNA’nın gösterilmesi temeline dayanmaktadır. Ancak şu an için bu test, rutin laboratuvarlarda yapılamamaktadır. Virüs, kanda çok kısa süre kaldığı için kan örneklerinde PCR ile saptanması genellikle mümkün değildir.
Antijen ve antikor testleri de daha önce uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle her zaman doğru sonuç vermez.
Maymun Çiçeği Hastalığının Tedavisi Veya Aşısı Var Mı?
Şu anda Monkeypox virüsü enfeksiyonu için kanıtlanmış, güvenli bir tedavi yöntemi yoktur. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Monkeypox vakalarını tedavi etmek amacıyla çiçek hastalığı aşısı, antiviraller ve intravenöz immünglobulin kullanılmıştır.
Maymun Çiçeği Hastalığının Pandemiye Yol Açma Olasılığı Var Mı?
Maymun Çiçeği hastalığının belirti ve bulgularının belirgin olması, yakın ve uzun süreli temas ile bulaşması, bir DNA virüsü olduğu için kolay değişime uğramaması gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, COVID-19 gibi bir pandemiye yol açması pek beklenmemektedir.
Referanslar
Diğer Popüler Bültenmlerimiz
D Vitamini Testi
/in Haberlerİçindekiler
D Vitamini Testi Nedir?
D vitamini testi, vücuttaki D vitamini seviyesini ölçmek için kullanılan bir kan testidir. İnsan vücudunda doğrudan sentezlenen bir vitamindir. Cilt, güneş ışığına maruz kaldığında, D vitamini sentezleyebilir. Bununla birlikte, D vitamini üretimi sınırlı olduğundan, diyet veya takviyeler yoluyla D vitamini alımı da önemlidir.
D vitamini seviyeleri, vücuttaki D vitamini stoklarına bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak, yetişkinlerde D vitamini seviyeleri 20-50 ng/mL veya 50-125 nmol/L aralığında olmalıdır. Bu seviyelerin altındaki D vitamini seviyeleri eksiklik belirtilerine neden olabilir. Bununla birlikte, D vitamini seviyelerinin yüksek olması da zararlı olabilir. Bu nedenle, D vitamini seviyelerinin takibi önemlidir.
Hangi Hastalıkların Tanısı İçin Yapılır?
D vitamini eksikliği, kemiklerde zayıflık, kol ve bacak kemiklerinde eğrilik, kas ağrısı ve güçsüzlük, yorgunluk, saç dökülmesi, baş ağrısı ve depresyon gibi birçok sağlık sorununa neden olabilir. D vitamini eksikliği ayrıca, bağışıklık sistemi fonksiyonları, kalp hastalığı, diyabet, kanser, osteoporoz ve romatoid artrit gibi hastalıkların gelişme riskini de artırabilir.
Bu nedenle, D vitamini eksikliği belirtilerinden bir veya daha fazlası olan kişilerde D vitamini testi yapılması önerilir. Ayrıca, D vitamini takviyeleri alan kişiler de, D vitamini seviyelerinin düzenli olarak takip edilmesi önerilir. Bununla birlikte, D vitamini testi sadece eksiklik durumunda değil, aynı zamanda yüksek D vitamini seviyelerinin de neden olduğu sağlık sorunlarının tanısı için de yapılabilir.
D vitamini seviyeleri, yaş, cinsiyet, mevsim, coğrafya ve cilt tipi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Özellikle, kış aylarında güneş ışığına maruz kalma süresinin azalması, D vitamini eksikliği riskini artırabilir. Ayrıca, bazı sağlık sorunları ve ilaçlar da D vitamini seviyelerini etkileyebilir. Bu nedenle, D vitamini testi, özellikle risk faktörleri olan kişilerde düzenli olarak yapılmalıdır.
D Vitamini Testi Nasıl Yapılır?
D vitamini testi, basit bir kan testidir. Kan örneği, çoğunlukla kol veya el bileği bölgesindeki bir damarından alınır. Kan örneği, laboratuvarda analiz edilir ve D vitamini seviyesi ng/mL veya nmol/L olarak rapor edilir.
D vitamini seviyelerini etkileyebilen birçok faktör olduğundan, D vitamini testi yapmadan önce, testin doğru sonuçlar vermesi için bazı hazırlıklar yapılması gereklidir. Örneğin, D vitamini seviyesini etkileyebilecek ilaçlar ve takviyelerin kullanımı, testten önce doktorla konuşulmalıdır. Ayrıca, D vitamini testi yapılacak kişinin, testten önce belirli bir süre aç olması gerekebilir.
D Vitamini Testi Fiyat
D vitamini testi fiyatı hakkında daha detaylı bilgi almak için, sağlık kuruluşumuzu arıyabilirsiniz. Ayrıca, D vitamini testi için online formumuzu doldurabilirsiniz. Bu şekilde, kolayca randevu alabilir ve D vitamini seviyenizi öğrenebilirsiniz. D vitamini testi, sağlık açısından önemli olduğu için, düzenli olarak yapılması önerilir.
Sonuç Olarak
D vitamini, sağlıklı kemikler ve bağışıklık sistemi için gereklidir. D vitamini eksikliği, birçok sağlık sorununa neden olabilir. Bu nedenle, D vitamini seviyelerini takip etmek ve eksiklik durumunda takviyeler almak önemlidir. D vitamini testi, D vitamini seviyelerini ölçmek için kullanılan basit bir kan testidir. D vitamini testi, D vitamini eksikliği belirtileri olan kişilerde ve D vitamini takviyeleri alan kişilerde düzenli olarak yapılmalıdır. Bununla birlikte, D vitamini testi, yüksek D vitamini seviyelerinin neden olduğu sağlık sorunlarının da tanısı için yapılabilir.
D vitamini seviyelerini etkileyebilen birçok faktör olduğundan, testten önce belirli hazırlıklar yapılması gereklidir. D vitamini testi, sağlıklı kemikler ve bağışıklık sistemi için önemli olduğundan, D vitamini seviyelerinin düzenli olarak takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, D vitamini takviyesi almak isteyen kişilerin öncelikle doktorlarına danışmaları önerilir.
D vitamini takviyesi, D vitamini eksikliği belirtileri gösteren kişiler için önerilir. Ayrıca, kış aylarında güneş ışığına maruz kalma süresinin azalması ve yetersiz beslenme durumunda da D vitamini takviyesi önerilebilir. Ancak, D vitamini takviyelerinin dozu ve süresi de doktor tarafından belirlenmelidir.
Biruni Laboratuvarı Sağlıklı Yaşam Canlı Yayın Günleri – 30 Haziran 2022
/in Haberlerİdrarda Östrojen Metabolitleri Testi
/in HaberlerUygun yolla yıkılamayan ve vücuttan atılamayan östrojen hormonları sağlık için tehdit oluşturabilir.
Kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserine neden olabilir.
İdrarda Östrojen Metabolitleri testi ile sağlık riskiniz saptanabilir.
Glutatyon Eksikliği ile İlişkili Hastalıklar
/in HaberlerVücudumuzda glutatyon eksikliği olduğunda hangi hastalıklara sebep olabileceğini biliyor musunuz?
• Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar
• Akciğer hastalıkları
• Bağışıklık hastalıkları
• Kardiyovasküler hastalıklar
• Kronik yaşa bağlı hastalıklar, işitme bozukluğu ve glokom
• Karaciğer hastalığı
• Kistik fibrozis
• Yaşlanma sürecinin hızlanması
Glutatyon Profili Testi – 23 Haziran 2022
/in HaberlerBiliyor muydunuz?
Aşırı kaygı, stres, depresyon, uyku düzensizlikleri gibi durumlarda glutatyon üretimi azalmaktadır.
Glutatyon Profili Testi, hücrenin savunma ve yenilenme kapasitesini yansıtan çok iyi bir göstergedir.
Dünya ALS Günü – 21 Haziran 2022
/in HaberlerMavi Kantaron Çiçeği, doğanın tüm zorlu koşullarına karşı koyabilen özelliği ile ALS hastalarının zorlu mücadelesini temsil eder.
Dünya ALS Günü
Babalar Günü Kutlu Olsun – 19 Haziran 2022
/in Haberlerİlk arkadaşlarımız, her daim rehberimiz, vazgeçilmez yoldaşlarımız ve en büyük destekçimiz olan babalarımızın, Babalar Günü Kutlu Olsun!
Alcat Testin Diğer Gıda İntolerans Testlerinden Farkı Nedir?
/in HaberlerALCAT Testin diğer gıda intolerans testlerinden farkı nedir?
ALCAT Test doğal bağışıklık hücrelerinin yanıtını ölçer. Çünkü gıdalara ve kimyasallara karşı ilk reaksiyon doğal bağışıklık hücre yanıtıdır.
Bazı gıda duyarlılık testleri vücudun sonradan kazanılmış bağışıklık yanıtını ölçer. Doğruluğu ve yararları bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
Alcat Test Hangi Durumlarda Önerilir?
/in HaberlerALCAT Test kimlere önerilir?
Gıdalar, gluten, kazein, candida, gıda katkı ve boya maddeleri, bitkisel ve kimyasal ilaçlara karşı vücudun verdiği doğal bağışıklık yanıtını ölçen ALCAT Testi;
• Sindirim sistemi: İshal, kabızlık, gaz, gastrit ve reflü şikayetleri
• Metabolizma: Kilo verme sorunları, insülin direnci, şişkinlik
• Cilt: Kasıntı, döküntü, sivilce, egzama, sedef
• Kas iskelet sistemi: Fibromiyalji, ağrılı katı eklemler, artrit, tendinit
• Solunum sistemi: Kronik öksürük, astım, geniz akıntısı, faranjit, sinüzit, alerji
• Sinir sistemi: Kronik yorgunluk, baş ağrısı, migren, bilişsel bozukluklar
• Bağışıklık sistemi: Sık enfeksiyon şikayetleri
Maymun Çiçeği (MONKEYPOX) Hastalığı Nedir?
/in POPÜLER BÜLTENLERİçindekiler
Maymun çiçeği, İlk olarak Orta ve Batı Afrika’da, genellikle tropik yağmur ormanlarına yakın alanlarda ortaya çıkan, Monkeypox virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.
Yalnızca Batı ve Orta Afrika’daki ülkeleri değil, dünyanın geri kalanını da etkilediği için halk sağlığı açısından önemi olan bir hastalıktır. Afrika dışındaki ilk Maymun Çiçeği salgını 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde görülmüştür. Salgın ABD’de 70’in üzerinde Maymun Çiçeği vakasına yol açmıştır. 2018’den 2022 yılına kadar farklı zaman aralıklarında Nijerya, İsrail, İngiltere, Singapur ve ABD’ye seyahat eden kişilerde bildirilmiştir. Mayıs 2022’de endemik olmayan birkaç ülkede birden fazla Maymun Çiçeği vakası tespit edilmiştir.
Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır?
Maymunlar dışında sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerin de virüse duyarlı olduğu bilinmektedir.
Monkeypox virüsünü taşıyan hayvanların insanları ısırması, tırmalaması, hayvanın eti, kanı, vücut sıvıları ve lezyonlarına direkt temas ile veya tüm bunlarla kirlenmiş materyallerden de dolaylı yolla geçebilmektedir.
İnsandan insana bulaş solunum yolu sekresyonlarının büyük damlacıkları ile gerçekleştiği için yüz yüze uzun süreli ve yakın temas gereklidir. Bu durum, virüsün COVID-19’a benzer büyük salgınlara yol açmayacağını düşündürmektedir. Ayrıca enfekte insanın vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına doğrudan temas veya yine bunlarla kirlenmiş cansız maddelerle temas yoluyla da bulaşabilmektedir.
Plasenta kanalı ile anneden fetüse veya doğum sırasında ve sonrasında yakın temas ile anneden bebeğe geçebilir.
Yakın fiziksel temas, bulaşma için iyi bilinen bir risk faktörü olmakla birlikte Maymun Çiçeği virüsünün özellikle cinsel temasla bulaşıp bulaşamayacağı şu anda belirsizdir.
Monkeypox Virüsü Bulaşıcı Bir Virüs Türüdür
Maymun Çiçeği Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Virüs ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve deri döküntülerine neden olur. Yakınmalar, virüs ile temas ettikten ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkar.
Hastalığın belirti ve bulguları iki döneme ayrılabilir. Hastalığın ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Lenf bezi şişliğinin olması bu hastalığı özellikle çiçek, suçiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir.
İkinci dönem ise; ateşin ortaya çıkmasından sonraki 1-3 gün içinde başlayan, gövdeden çok yüzde, kollarda ve bacaklarda görülen deri döküntüsü dönemidir. Avuç içi ve ayak tabanlarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp 2-4 haftada kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle kendiliğinden iyileşir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel enfeksiyonlar eklenebilir, pnömoni, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir.
Monkeypox Virisü
Maymun Çiçeği Hastalığının Tanısı Nasıl Konuluyor?
Hastalık belirtileri gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olan birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Tanı; Maymun Çiçeği hastalığından şüphe edildiği durumlarda, lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş örneklerde PCR yöntemi ile virüse ait DNA’nın gösterilmesi temeline dayanmaktadır. Ancak şu an için bu test, rutin laboratuvarlarda yapılamamaktadır. Virüs, kanda çok kısa süre kaldığı için kan örneklerinde PCR ile saptanması genellikle mümkün değildir.
Antijen ve antikor testleri de daha önce uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle her zaman doğru sonuç vermez.
Maymun Çiçeği Hastalığının Tedavisi Veya Aşısı Var Mı?
Şu anda Monkeypox virüsü enfeksiyonu için kanıtlanmış, güvenli bir tedavi yöntemi yoktur. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Monkeypox vakalarını tedavi etmek amacıyla çiçek hastalığı aşısı, antiviraller ve intravenöz immünglobulin kullanılmıştır.
Maymun Çiçeği Hastalığının Pandemiye Yol Açma Olasılığı Var Mı?
Maymun Çiçeği hastalığının belirti ve bulgularının belirgin olması, yakın ve uzun süreli temas ile bulaşması, bir DNA virüsü olduğu için kolay değişime uğramaması gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, COVID-19 gibi bir pandemiye yol açması pek beklenmemektedir.
Referanslar
Diğer Popüler Bültenmlerimiz